Ablam mısır patlattı öğretmenim. Sobanın üzerinde kestane patlattık. Portakal almıştı babam. Elma da vardı. Biz hindi kesmedik öğretmenim. Normal yemek yedik. Annem kuzinede kabak pişirdi. Yeni yıla nasıl girdiniz? Uykumuz geldi öğretmenim. Biz gece yarısına kadar beklemedik. Eski yılda uyuduk, yeni yılda uyandık. Bizim birbirimize hediye almak gibi bir âdetimiz yoktur öğretmenim. Zaten babamın dışında kimsede para da olmaz.
Bitpazarına nur yağar mı? Bilmiyorum. Eskilerle yenileri kıyaslamak, eski yılbaşılar şöyle güzeldi, böyle güzeldi klişesine saplanıp kalmak istemiyorum. Çocuklar için yeni bir yılın başlaması, büyümek, bir yaş daha büyümek tutkusu güzeldir. Umutlar, düşler biriktirmek, yeşeren yaşamın aktığı nehirdir. Yeni yıl veya yılbaşı akşamının artık benim için bu eski neşesi soldu. Artık umut edecek, düşler biriktirecek zamanları geçip gitti. Hüzne boğulduğumu sanmayın sakın. Sadece kutlamaya değer bir neden bulamıyorum. Şimdiki kadar sağlıklı kalabilmeyi düşlüyorum. Ve sağlıklı kalmayı sürdürebilmeyi… Yılbaşı akşamları bazen evdekileri bir araya getiriyor. Birlikte oturmayı, sohbet ederek yemek yemeyi de seviyorum. Eğlenmek ile bir iki kadeh atmak bütün dünyada ortak kabul gören evrensel bir olgudur. Çocuklar olsa belki biz de niyeti bozarız. Ama artık herkesin kendi programı var.
Dün Mezarlık Başında şalvarlı, takkeli ve bir çuval sakallı biri bildiri dağıtıyordu. Kâğıtlarda “Biz yılbaşı kutlamıyoruz, Çünkü biz Müslümanız. O dünyayı kana bulayan Hıristiyanların geleneğidir,” yazıyordu. Tamam, sen kutlama sakallı, bırak isteyen kutlasın… Dünyanın en doğrusu sensin, en doğrusu senin inancın. Ama dini İslam olmayan yedi milyar insan var. Onlar hep yanlış, bir tek sen doğrusun. İnsanı bara pavyona gitmeye kışkırtıyorlar resmen. İsteyen ağaç süslesin, isteyen geyik boynuzlu taç giysin. İsteyen içsin, isteyen lüks eğlence mekânlarına gitsin. İsteyen Mekke’yi fethetsin. Bir günü diğerlerinden farklı olsun, başka olsun. Zamanı fotokopi günler ile yaşayıp gidiyoruz zaten.
Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile herkesi tüketim manyağı yaptılar. Üstelik bayram ve ramazan gibi yılbaşı zamları var. Meyve ve kuru yemiş fiyatları durup dururken artıveriyor. Hediye almak çok yaygınlaştı. Birine hediye almak, “ seni seviyorum, seni düşünüyorum, “ hissini yaratmak çok güzel bir şey. Üstelik hediye seçmek ve aldığınız kişiye beğendirmek çok bela bir iş. Hiç bana göre değil.
Yeni yılla bir yaş daha büyüseydim keşke. Sadece bir yaş daha alıyorum ve yaşlanıyorum. Bu his hiç güzel değil. Kendi yaşımı, aşımı, gerçeğimi bir kenara bırakmalıyım. Bunu biliyorum.
Yeni yıl hepimizin düşlerini, umutlarını çoğaltsın. Yaşam sevincimizi ve tutkumuzu arttırsın. İnsanlar birbirlerini daha çok sevsinler. Savaş, sömürü, nefret ve şiddet lodosa yakalanmış kar gibi erisin. Şairin dediği gibi ölüm sadece yaşlılıktan olsun. Çocuklar daha yavaş büyüsün ve çocuk olmanın tadını doya doya çıkarsınlar. İnsanlar daha çok aşık olsun. Çünkü aşıklarla güzeldir dünya. Doğa kirlenmesin hatta daha yaşanabilir olması yönünde gelişmeler olsun. Daha güzel yönetilen bir ülkede barış, kardeşlik ve özgürlük içinde yaşayalım. Herkesin işi, aşı, suyu, evi barkı olsun. Zenginler doysun, gelir dağılımından fakirler daha büyük bir pay alsın.
HERKESİN YENİ YILI KUTLU OLSUN
Aralık 2022
Seyfullah
Facebook Yorumları