8.2 C
İstanbul
21 Kasım 2024, Perşembe
spot_img

BAŞPARMAK

Orta büyüklükte bir TV kanalının 320 milyon dolara satıldığı ülkede koskoca medya imparatorluğu bir milyar dolara satılır mıymış? Bu işin altında bir iş varmış… – mış da mış…

Ticaret bu. Alan memnun satan memnum. Kime ne?

Efendim rekabet kurulunun bu işe dur demesi gerekiyormuş. Çünkü bütün medya iktidar yanlısı olmuş…

Ben, dünya görüşü belli ve bu doğrultuda tavrını sarsılmaz biçimde ortaya koyan insanları severim. Kendisini korumak için güçlü karşısında ezim ezim ezilenleri, hele hele kendisine inananları satanları, hiç ama hiç sevmem.

Mesele kendisine tüm kapılar ardına dek açık olduğu anda yükselmek değil; tüm kapılar kendisine kapalı olsa da inandığını doğru bildiğini sonuna dek savunarak yükselebilmektir.

Rabia Arapçada dördüncü demek. Bu işareti, Rabia’t’ül Adaviyye meydanında toplanan Mursi yanlıları kullanılınca bizim başka kültürlere sevdalılarımız hemen rabiayı da benimseyiverdiler.

Darbe karşıtı olmak iyidir. Onların simgeleri, demokrasiden yana olmanın bir göstergesi olarak kullanılıyorsa bu da iyidir. Ne var ki bu tür işaretlerin anlamları, halktan halka, zamandan zamana değişebildiği için onları benimserken iyi düşünmek gerek.

Derler ki rabia işaretini ilk kullanan Muaviyedir. O, Haricilerin, Hazreti Ali’yi öldürmesiyle Halifeliğini güvenceye alınca, dördüncü Halife’nin kendisini olduğunu Rabia işaretini yaparak ilan etmiş, taraftarları da bu işareti bu anlamda kullanmış.

İnsan bu gerçeği öğrenince ister istemez duraklıyor. Ancak Sayın Erdoğan, rabiasını meydanlarda “tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan…”olarak açıkladığı için onun rabiasını Muaviye’nin rabiasıyla ilişkilendirmek anlamsız, deyip geçiyoruz.

Ancak kafamızda bir soru var?

Neden başparmağı gizliyor bu simge?

Oysa başparmak insan elinin en değerli parmağı. Elin işlevinin % 60’ını tek başına üstleniyor. İnsan anatomik olarak kavrama ve tutma ve fırlatma işlerini o olmadan beceremiyor. Dahası, bilim insanları dil becerilerimizin onun sayesinde bugünkü düzeyine gelebildiğini ileri sürüyorlar.

Vatan, devlet ve bayrak bir toplumun millet niteliği kazanması için elbette çok önemlidir. Ancak bütün bunları değerli, anlamlı ve çağdaş kılan bireysel hak ve özgürlüklerdir.

Eğer dört parmak “tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan”ı simgeliyorsa başparmak da bireysel hak ve özgürlüklerin simgesidir.

Başparmaksız el neyse; bireylerin özgürce davranamadığı, konuşamadığı, eşit yurttaş olma hakkını kullanamadığı bir toplumda da devlet, vatan, millet ve bayrak odur.

Bireysel hak ve özgürlüklerin gözardı edildiği bir toplumda devletin, bir avuç oligarkın silahına, vatan ve bayrağın afaki ve hamasi birer değere dönüşmesi kaçınılmazdır.

Benim yurttaşı olmakla övüneceğim devlet, başparmakla diğer parmakların uyumu ve işbirliğiyle insanı diğer canlılardan ayıran bir el gibi olmalıdır.

Böyle bir devlet için,“özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek vatanı kurtaran, devleti kuran ve bize ay yıldızlı bayrak gölgesinde millet olma vasfı kazandıran Mustafa Kemal’in ilkelerini kavramak yeterlidir.

Hamdi Topçuoğlu

Facebook Yorumları
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Diğer Yazıları

Bizi Takip Edin

232BeğenenlerBeğen
114TakipçilerTakip Et
349TakipçilerTakip Et
2,330AboneAbone Ol
- Reklam -

En Son Eklenenler