Artık doğum günlerinde, yıl dönümlerinde çiçek almanın, basit naifliğin ve inceliğin modası sona erdi. Çiçek ve parfüm almak, kazak veya gömlek almak, saat veya kemer almak ninemin genç kızlığında kaldı. Şimdi günler öncesinden her şeyi iğneden ipliğe planlamalısın. Güzel bir sevgililer günü sürprizi hazırlamak gerek. Orijinal, hiç kimsenin aklına gelmemiş, yaratıcı ve çarpıcı bir yol bulmak lazım.
Evlilik teklifi deyince kırk gece uyumadan sabaha kadar kurgulamak gerek. Bir güzellik yapayım. İhtiyacı olana bir iki fikir vereyim. Örneğin ben olsam o uykudayken bir kamyon kar getirirdim. Kapısının önüne. Işıklandırılmış ve tepelerinde kar yığınları bulunan ağaçlar koyardım. Dev gibi bir kardan adam olmazsa tema eksik kalır. Bakınca Uludağ’daymışız sanmalı. Dağın tepesinde çamların arasındaymışız gibi. Hani dizi çekerken film seti hazırlıyorlar ya, tıpkı onlar gibi işte. Ve kapıdan çıkar çıkmaz havai fişekler yükselmeli. Renkli ışık çıkaranlar, renkli duman bırakanlar olmalı. Yok, yok havai fişekler çok bayat kaldı. Daha etkili bir başlangıç bulmalıyım. Daha çarpıcı ve unutulmaz bir başlangıç.
Hayvanat bahçesinden fili kiralık veriyorlar mı acaba? Sevgilimin iş yerinin önün bir fille gidebilirim. Üzerimde Hintli bir raca kıyafeti. Işıl ışıl, rengârenk. Önümde kocaman bir Hint orkestrası. Kalabalık bir dans topluluğu… Kıpır kıpır, fıkır fıkır, ışıl ışıl.. Dev gibi bir filin üzerindesin. Düşün bir kere. Muhteşem bir şey olmaz mı? Sonra bir yükseltme vincine çıksak örneğin. Sevgilimi filin terkisine alıp beşinci kattan yere insek. Bulvarda gürültülü bir resmigeçit yapmalı. Sonrasında bir helikopter bizi alıp körfezde kocaman bir geminin güvertesine indirsin. Ve güzel bir akşam yemeği yeriz. İkimiz başbaşa… Böyle bir sürprizin masraflarını kimse karşılayamaz mı? Babamın emekli ikramiyesi de mi yetmez. Bir kadının kalbini kazanmak, aklını başından almak üç beş kuruşluk bir şey mi? Tabi pahalı olacak.
Alsancak’ta bir kafeye götürüp şarkıcıya birkaç lira bahşişle verip kurtulurum sanma. Diz çöküp tek taşı vermekle kimseyi mutlu edemezsin artık. Onlar çoktan geçti. Sadece kesenin ağzını açmak da sorunu çözmez. Düş gücünün kapılarını da açacaksın. Züğürt tesellisi diyeceksin sen şimdi. İyi ki kırk yıl önce evlenmişim. Darısı gençlerin başına. Gökten düşen üç elma da…
Mart 2021
Seyfullah
