Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda 31 Mayıs 2023 tarihinde I. Ulusal Suna Korad Şan Yarışması düzenlendi. İstanbul Opera Derneği’nin genç opera sanatçılarına destek olmak için düzenlediği; Koloratur Soprano Suna Korad’ın adını taşıyan şan yarışmasının amacı; Türk opera tarihine yeni sesler kazandırmaktı.
Suna Korad
Suna Korad, 1935 İstanbul doğumlu, Türk opera sanatçısıydı. Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Ulvi Cemal Erkin’in piyano öğrencisi olması en büyük şansıdır…
Ankara Devlet Operası’nda Lucia, rolüyle ilk kez sahneye çıktı, Korad.
İlk Türk kadın sanatçı olarak Paris’te National Opera’da sahne aldı. Bunun yanında La Scala, Bolşoy gibi dünyanın en önemli sahnelerinde konserler verdi.
İtalya ve Milano’da opera çalışmalarında bulundu. Circola Della Stampa Salonu’nda verdiği konserde, soprano sesi ve yorumuyla Leyla Gencer gibi Türkiye’nin adını dünyaya duyurdu.
ABD, Avrupa ve Afrika ülkelerindeki sahne çalışmalarıyla başarısını perçinledi.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde 1996 yılına kadar sanatçı olarak görev yapan Korad, 1981’de Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Artist Soprano Suna Korad, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ndeki görevinden sonra Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde Opera Ana Sanat Dalı Başkanı oldu. Buradaki çalışmalarıyla operaya değerli öğrenciler kazandırdı.
Şan Yarışması
Sunuculuğunu MSGSÜ İDK Opera Ana Sanat Dalı Başkanı Doç. Dr. Tülay Uyar Hatip’in yaptığı programda piyanoda Ozan Zencir; Mozart, Puccini, Handel, Verdi, Bizet ve Rossini’nin bestelerini çaldı.
Finalde sekiz aday yarıştı. Jenisya Yaeş, Zeynep Seray Özcan, Duha Alkan, Berna Yücel, Eda Umay Akan, Buket Filiz, Cansu Özel ve Sezgin Hamızoğlu ikişer arya seslendirdi. Çoğunluğu genç kızlardan oluşan yarışmacılardan bir tanesi erkekti. Sezgin Hamızoğlu’nun sesi küsümsenmeyecek kadar güçlüydü.
Buket Filiz, şık kıyafeti ve zarafetiyle göz kamaştırdı.
Duha Alkan’ın seslendirdiği, Zaide’nin Aryası’nı yıllar önce Topkapı Sarayı’nın bahçesinde, yıldızların altında izlemiştim. Antalya Devlet Opera Balesi’nin gösterisi güçlü bir gong sesiyle başlamıştı. Rengârenk kıyafetlerle, çeşitli Osmanlı motiflerinin iç içe olduğu şarkılı opera, martı ve havaiyi fişek sesleri arasında iki saat kadar sürmüştü. Erkek sanatçılar, kırmızı kıyafetleriyle nefis bir dans gösterisi sunmuştu.
Zaide Operası’nın güzelliğini ve Mozart’ın büyüklüğünü o gün bir kez anlamıştım…
Yarışma Finali
Onursal başkanlığını Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan’ın yaptığı jüride, AKM Sanat Yönetmeni Remzi Buharalı, jüri üyelerini tanıttıktan sonra ödül takdim törenine geçildi.
MSGSÜ İDK Opera Ana Sanat Dalı Başkanı Doç. Dr. Tülay Uyar Hatip, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Sanat Danışmanı Aylin Ateş, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Başkanı Prof. Pınar Uçman Karaçalı, İDOB Solist Sanatçıları Otilia İpek ve Evren Ekşi’nin yer aldığı jüri, seçim yapmakta epey zorlandı.
Jürinin zorlu seçimi sonucu birinciliği Eda Umay Akan aldı. Akan, siyah elbisesi ve güçlü sesiyle tartışılmayacak kadar şık ve başarılıydı.
Süreyya Operası’nda yapılan yarışmanın finalinde kazananlar ayakta alkışlandı…
Sanat ve Sanatçı
Yıllar öne Viyana sokaklarında dolaşırken, opera binasının büyüklüğüne hayran kalmış, bizde neden böyle binalar yok, diye düşünmüştüm. Sonra Mozart’ın evlerinin önünde duran bayrakları görmüş, insanların onu kutsamasına şaşırmıştım. “Mozart bu evde yaşamış, bu yüzden bu işaret.” diyorlardı. Sanat ve sanatçı bu kadar önemliydi.
Sonra Süreyya Operası’nda aynı güzelliklerle karşılaştım. Bizde de sanata önem verenler vardı. Kaliteli sanatçı kitlesi vardı. İdil Biret bunlardan biriydi.
Süreyya Operası
Yıllar önce İdil Biret, HAYDN Yaylı çalgılar dörtlüsü op. 20, SCHUMANN Piyanolu Beşli, Mi bemol Majör, J. BRAHMS Piyanolu Beşli Op.34’ü konser programında çalmıştı Süreyya Operası’nda.
Haziran 2012’de, Fazıl say ile Tülay Günal; “Birer Kibrit Çakımı, Ben Gül ve Zakkum” adlı Metin Altıok şiirlerini seslendirmişti.
Metin Altıok ve Behçet Aysan anısına bestelediği “SES- Opus 40” eserini de yine Süreyya Operası’nda çalmıştı, Fazıl Say.
2012 Aralık ayında Afife Balesi, Prof. Rengim Gökmen ve Elşad Bagirov’un desteğiyle Süreyya Operası’nda sahneye konulmuştu. Zuhal Balkan, Ebru Cansız, Deniz Zirek ve İlke Kodal, Afife Jale’nin dört dönemini canlandırmıştı…
Gelecek Aydınlık Günlere
Suna Korad Şan Yarışması’nda karşılaştığım güzellikler, anılarımı canlandırmakla beraber gençlere olan ümidimi de tazeledi. Gerek öğrencilerin başarısı gerek burada gördüğüm insanların hevesi, neşesi çok hoşuma gitti.
Yeni nesillerde gördüğüm gayretin, sevincin içinde büyük bir ümit vardı. Konserlerini izlediğim üniversitelilerin inanılmaz yetenekleri beni çok mutlu etti. Öğrencilerin gözlerindeki ışıltı, çalışma azmi, kendilerine olan güvenleri umutlandırdı. Bunlar benim ülkem için güzel şeylerdi.
Her şeyin kötüye gittiği, geriye mi gidiyoruz acaba, dediğimiz şu günlerde, içimdeki ümidi alevlendirdi.
Bizde bu çalışma, bizde bu heves olduktan sonra sanatın ışığını hiç kimse söndüremez.
Bu yarışmada gördüklerimden sonra umutluyum: “Gelecek günler çok daha güzel, çok daha aydınlık olacak!…”
Neslihan Minel