Biliyorsunuz, çok değerli üniversite hocalarından biri çıktı, açıklama yaptı. Hz. Nuh tufan başlamadan önce yaşanacaklar konusunda baştan ikna edemediği oğlunu, başlayan tufan esnasında telefonla arayarak ikna etmiş ve gemisine uçakla gelmesini sağlamış. Efendim Karetekerlek bu hafta çok derin bir araştırma yaparak sizin için Hz. Nuh’un telefon numarasına ve whatsapp’ına ulaştı. Gururla paylaşıyorum.
Efendim öncelikle çalışma metodolojisini ve kullandığım kaynakları sunayım ki çalışmanın akademik niteliğinden kuşkunuz olmasın.
İlk önce bu çok değerli üniversite hocasının CV’sini inceledim. Bilmeyenleriniz için, kendisinin adı ve soyadıyla açtığı bir web sitesi bulunuyor. Üniversite eğitimini Erzurum’da tamamladığı yazılsa da bölüm ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmemiş, “kimyacı” olduğu gibi bir betimleme yapılmış. Yüksek lisans ve doktorasını ise Amerika’da yapmış; üniversitelerin adı verilmişse de hangi bölümler üzerine olduğu yine belirtilmemiş. Doktora ya da yüksek lisans tez çalışmaları hatta bilimsel herhangi bir makalesi olmasa da, sitesinde sayın akademisyenin çok değerli çalışmaları ve önerileri bulunuyor. Sudan’a Gap projesi yapmak bunlardan biri ya da YÖK’e yazdığı mektuplardan birinde önermiş mesela; üniversite okuyanla kendini yetiştiren kişiler arasındaki tek fark, bir basit diplomadır, bu sorunu çözün lütfen diye. Yani gerçekten tavsiye ederim açın bu müthiş bilim insanının önermelerini okuyun. Ufkunuz genişleyecek şüphesiz. Nitekim Hz. Nuh’un iletişim kaynağını anlayarak keşfeden kişidir kendisi.
Sonra metodolojik çalışmama Google üzerinden devam etmeye karar verdim ve kendisine sordum. Nedir Hz. Nuh’un telefon numarası?. Bilmiyormuş efendim. İnanabiliyor musunuz Google bilmiyormuş. Kendimi şanslı hissediyorum tuşu bile bir cevap veremedi ne yazık ki! Tabi Karetekerlek bu, yılar mı hiç! Durmadım, kendilerine bir mail attım, bu nasıl arama motorculuğudur size hiç yakıştıramadım, bu tarihi hatanızı bir an önce düzeltin diye ekleyerek. O arada aklıma Wikipedia’ya geldi, başladım orayı araştırmaya. Tabi biliyorsunuz kendisine erişim kapalı. Yani maalesef o da bir sonuç vermedi. Erişim engelini aşmak için VPN, Tor falan kullanacaktım ama ahlaklı toplumumuza ters düşer diye vazgeçtim. Ama akademik merak öyle birşeydir ki durmanıza izin vermez, bir sonuca ulaşana kadar çalışmanız bitmez, bitemez. Ben de kendimi zorlamaya devam ettim ve elbette başka yöntemler buldum.
11880’i arayıp, danışmaya karar verdim. Uzunca bir bekleyiş ve onlarca Türk Lirası harcamasından sonra operatöre sonunda ulaşıp sordum. Maalesef özelleştirme kapsamına girdikleri için o kadar eski kayıtları tutamıyorlarmış, çok masraflıymış. Tabi hemen aklıma rakipleri geldi, sonuçta özel sektör. Diğerlerini de zamanımı verip aradım. 11811, 11832, 11842 ve son olarak 11855. Maalesef diğer bilinmeyen numaralar servisleri de aynı yüksek gider sorunundan muzdaripmiş ve kayıtları o kadar eskiye gitmiyormuş. Fakat o arada aklıma geldi, cep telefonu olan insanın mutlaka ev telefonu da olur öyle değil mi?
Değil. Maalesef!
Üşenmedim PTT’nin arşivlerine kadar gittim. Fakat ne yazık ki, 4.5G çıkınca Hz. Nuh ev telefonunu kapattırmış. Zaten muhtemelen evi sel altında kaldığından o numaraya ulaşsak da bir işe yaramayacaktı.
Sonra düşündüm ne yapmalı?
Elbette bu ülkede her işi çözmek için bir tanıdığa/torpile ihtiyaç var. Ben de utana sıkıla buldum bir tane. Kendisi adını açıklamamam koşuluyla bana müthiş bilgiler iletti. Efendim Hz. Nuh aynı tahmin ettiğim gibi bir CellTurko müşterisi imiş. (Kendisi Turkcell’in o dönemlerdeki versiyonu oluyor. Şirket geleceği görmüşcesine Ensar001 vakfının da sponsoru imiş ne tesadüf ki) O zamandan bu yana da ceddi bu şirkete oldukça sadık bir müşteriymiş. O yüzden sık sık hediye paketleri falan alıyorlarmış. Hatta Yavuz hocamızın söylediği İHA (insansız hava aracı) vardı ya, o da kendilerine kampanya dahilinde hediye edilen bir cihazmış.
Tabi torpilim Bakan seviyesinde falan olmayıp, pek de güçlü olmadığından, bir de o zamanlar soyadı kanunu henüz çıkmadığı için ancak telefon numarasına ait bir liste edinebildim. Nuh adı ile kayıtlı 41 kişilik bir liste, maşallah. Tabi akademik bir çalışma olması bakımından hepsini tek tek aradım. Bir kısmı “dalga mı geçiyorsun…(buraya güzel deyişler ekleyiniz) …” diyerek suratıma kapatsa da yılmadım. Sonunda bir genç kabul etti “evet kendisi benim ceddimdir, numara da bana miras kaldı” diyerek olayı aydınlığa kavuşturdu. Hatta tam da konuşacak birine ihtiyacı varmış gibi; büyük büyük büyük büyük… dedesini ve onun telefon gizliliğini ele veren kişiden dert yandı. Tabi vatandaş haklı.
Aklıma geldi kibarca sorayım istedim genç arkadaşa, neyseki beni anlayacak kadar beyefendi biri çıktı da kızmadı. Efendim siz de belki merak etmişsinizdir, o zamanlar Bylock yokmuş, zaten WhatsApp yetiyormuş. Eh, dedesinin gizleyecek bir şeyi olmadığını da alnının açıklığıyla söyleyebilirmiş. Zaten dedi “Büyük büyük büyük büyük…Dedem tufan öngörüsünde haklı çıktığı için, onu yargılayabilecek her türlü organ da sel altında kaldı. Bir tek isterdim ki üç beş bitcoin bize miras bıraksaydı”
Tabi numarayı buradan sizle paylaşamıyorum, her ne kadar akademik kişilikler olayları aydınlatsa da; ben burada bireysel gizliliğe önem vererek numarayı saklı tutuyorum. Özelden yazan olursa, genç arkadaşın izni ile paylaşırım elbet.
Sonuç olarak üniversite hocamızın açığa çıkardığı bu müthiş buluş/gelişmeye müteşekkir olarak araştırmamı sizinle paylaşıyorum. Umuyorum bütün gençlerimiz böyle oransız (dikkatinizi çekerim orantısız değil) zekalar ışığında gelişir ve hayatlarına böyle mentörlerin yaratıcı ufukları ve destekleri ile bir yol çizeler. Başka türlü kurtuluşumuz siz de görüyorsunuz ki olası değil!
2023 öngörüsü ancak böyle üniversite hocaları sayesinde mümkün olacak, yoksa yerli ve milli temele dayanmadan, Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere akademik başarı, dünya sıralamasındaki yer veya bilimin üstünlüğü falan gibi söylemler de neymiş!!!
Sizi yerler efendim!
Ayşegül Ekinci