8.2 C
İstanbul
21 Kasım 2024, Perşembe
spot_img

SANRILAR

Her şey kendi halinde geçip giderken uykularım kaçıverdi önce. Durup dururken… İnanması zor. Biliyorum. Günlerdir düşünüyorum. Akla yatkın tek bir neden bile bulamadım. Bazen su içerken boğulacak gibi tıkanıverir insan. Son lokması boğazında düğümleniverir ya. Öyle işte… Yaşam alışılmadık şeylere gebedir. Bir saniyede her şey değişiverir. Ben bunu iyi bilirim.
Bir saat önce beraberdik. Telefonum çaldı. Ambulans çağırıp hastaneye kaldırdık, Şimdi hicapçı doktoru bekliyoruz. Acilde bir şey yapamadılar. Geç kalırsam suçlu olacakmışım gibi hissettim. hemen hastaneye koştum. Sol tarafı tutmuyor, dediler. Herhalde beyne pıhtı atmış. Röntgende belli olmazsa emar çekilecek.
Hafiften yüz ifadesinde bir başkalık var. Sol yanağı azıcık aşağı sarkmış sanki. İyiyim ben, dedi. Eve gitsem. Ilık bir duş alsam hiç bir şeyim kalmaz. Ayağa kalkamadığının farkında değildi. Sol bacağının ve sol kolunun işlevini yitirdiğini sinir sistemi biliyor ama beyin kabul etmiyordu.
Bir tek onun dünyası değişti sanmıştım. Herkesinkini değiştirdi. Evinin, işinin, eşinin, çocuklarının, kardeşlerinin, arkadaşlarının, akrabalarının hatta komşularınınkini bile… Oysa mevsim kendi bildiğini okuyordu. Hiç kimseye aldırmadan kendi yoluna gidiyordu. Yağmurlar, tomurcuklanan ağaçlar, çiçeğe durmuş bademler ve erikler. Her şey ama her şey hep bildiğimiz gibiydi işte.
Tamam, bunları hiç kafaya takmıyorum demeyeceğim. Arada bir aklıma düşüp kederlendiriyorlar. Ama hepsi bu… Sadece üzülüyor insan. Uykularım bu yüzden kaçmıyor. Bir arkadaşım “çok çay içme,” dedi. “Akşamları… Kola falan. Ötekiler zarar etmez. Hatta derin bir uykuya daha rahat geçersin,” dedi. Benimkisi çaylık, çorbalık değil… Kolaysa gel de anlat. Nedensiz. Çorbanın tuzu azıcık eksik, turşunun sirkesi biraz keskin yada reçel biraz duru kalmış gibi… Var ile yok arası bir şey.
Aylar sonra ilk kez sokağın köpekleri bana havlamaya başladı. kaçmaya kalksam kovalayacaklar. Azarladım kerataları. Seveyim falan diyorum. Benden kaçıyorlar. Yeniden arayı biraz toparlamak on beş günü buldu. Komşuya şikayet ettim. Bu densizler bana gelip geçerken havlıyorlar, dedim. neden acaba? Mama verirsen alışırlar, dedi. Vermedim. Eski halimize dönmek için işi zamana bıraktım.
Aşkmış, para, pul falan. Akıl terazimi yormaya değmez. Olmadık heveslerin beni yoracağı zamanları çoktan geçtim. Durup dururken bir şeyler oluyor. Dünya fır dönüyor, sokaklar sallanıyor. Ağaçlara bakıyorum, trafik lambalarına, dükkan tabelalarına. Hepsi yerli yerinde. Hala dallarında altın rengi turunçlar. Yaşamak güzel şey diyorum. İçimden… Kaldırımın kenarına oturuyorum. Nabzım eski haline dönüyor. Nefesim, ciğerlerimin kabarması… Yeniden yola düşüyorum. Bir şey yok işte, diyorum. Sen kendi kendine neyi kuruyorsun? İyisin işte, iyisin iyi…

Mart 2021
Seyfullah

Facebook Yorumları
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Diğer Yazıları

Bizi Takip Edin

232BeğenenlerBeğen
114TakipçilerTakip Et
349TakipçilerTakip Et
2,330AboneAbone Ol
- Reklam -

En Son Eklenenler