8.5 C
İstanbul
22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

SEFİLLER (LES MİSERABLES)

2013 yapımı Dram, Müzikal filmin Yönetmeni; Tom Hooper, Oyuncular: Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway vs…

  1. yüzyıl Fransa’sında geçen film devrimin, ne yıkıcı bir şey olduğunu anlattığı kadar yıkılan hayalleri, tutkuları, kalp kırıklıklarını ve iyiliğinin gücünü anlatıyordu.

24601 nolu Jean Valjean hapishaneden çıkınca kendisine yeni bir hayat kurmak ister ama müfettiş Javert, onu takip ederek huzursuz eder.

Jean Valjean Fantine’in kızı Cosette ile ilgilenerek sorumluluğu üzerine alır ve onu evlendirir. Bu onun vicdanının rahatlatmasına sebep olduğu gibi onu huzurlu da kılar.

Filmde geçen en beğendiğim sözler;

“Bir insanı sevebilmenin yolu tanrının yüzünü görebilmektir.”

“En karanlık gece bile bitecek ve güneş yükselecek.”

“Yanlış olan doğru oldu, doğru olan yanlış”

Jan Valjen’i kötüyken bir anda iyi olması. Bunda rahibin ona iyi davranmasının etkisi de vardı. Daha önce kimse ona kardeşim dememişti ve yemek vermemişti.

Rahibin, şamdanları ona vermesi. Çaldığını yalanlayarak ve hediye ettim, demesi önemlidir.

Sokakta gördüğü adama sahip çıkması, kaza anında müdahale edip canını kurtarması. Ekmek çalmaktan, kürek mahkûmu olduğu yıllarda, aç çalışması ve kurtulur kurtulmazda işçilerin patronu olması. Zor durumdaki işçilere yardım etmesi ve kızını bulup, kurtarması.  Cosette, küçük bir çocukken yokluğu gördüğü için büyüdüğünde; eşitlik için sokaklara düşüyor, krala karşı duruyordu.

Bunda yaşadığı kötü günlerin yaşadığı zorluklarının önemi de var.  Daha çocuk yaşta yaşadığı olumsuz şeyler onun geleceğini şekillendirmişti.

Annesi, ona bakmak için zorluk çekmiş, fabrikalarda çalışmış, kadınlar tarafından dışlanmış, erkeklerin kölesi olmuştu.

Filmde, o dönemin karmaşası anlatıldığı kadar, gelir dengesizliği vefa, yokluk ve adaletsizlik de anlatılmaktaydı. Ve aslolan insanın değişimiydi. Yokluk içindeki insan bir anda zengin olurken, kötü olan bir hayat bir anda iyi olabiliyordu. Ve hayatta hala iyi insanlar olduğunu görmek çok güzeldi.  Ormanda tek başına su taşıyan Cosette’ye yabancı bir adamın yardım etmesi, onu sahiplenmesi gibi.

Filmde, bunun gibi bir çocuk gizli felsefi düşünceler vardı. Fransızların devrim savaşı,  insanlık, yönetim haklarına karşı savaşları, gelir dengesizliğinin afişe olduğu bir filmdi Sefiller.

Ve küçük bir çocuk, söylediği şarkıyla insanları ayakta tutuyordu. Ayrıca insanların az da olsa bir mücadele içine girebildikleri amaçlarına ulaşmak için nasıl da savaştıkları azınlık olsalar da nasıl başarılı oldukları görülüyordu.

Bir adamın kendinden olmayan bir çocuğu nasıl benimsediği, ona babalık yaptığı vs…

İnsanlar arasında dayanışmanın önemi. İyilik yapanın önemi ve iyiliğin geri dönmesi yine kişiyle karşılaması ve iyilik görmesi.

Sabretmenin önemi. Kürek mahkûmu olarak sürgünde yaşadığı yıllarda sabretmesi ve oradan ayrıldıktan sonra iyi bir insan olarak yoluna devam etmesi.

Manastırda başlayan film, yine manastırda bitiyordu. Kürek mahkûmu olan Jean Valjean iyi bir insan olarak ömrünü tamamlıyordu.

Edebiyatımıza ve insanlık tarihine çok şey katan film, bir dönemi aydınlatan, insana tanrıyı ve ölümü sorgulatan iyi insan olmanın erdemini aşılayan çok yönlü felsefeler barındıran, derin tarih birikimine dayanan başarılı bir başyapıttı Sefiller.

Neslihan Minel

Facebook Yorumları
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Diğer Yazıları

Bizi Takip Edin

232BeğenenlerBeğen
114TakipçilerTakip Et
349TakipçilerTakip Et
2,330AboneAbone Ol
- Reklam -

En Son Eklenenler